top of page

Beyaz Kalp

CORAZÓN TAN BLANCO- JAVIER MARİAS


JAVÍER MARİAS Madrid doğumlu, kendisi tercüman olarak görev yapmış ve önemli yazarları da İspanyolcaya kazandırmış bir kişi. Bununla birlikte öykü ve romanları ile ses getirmiş, ödüller almış bir yazar. Maalesef geçtiğimiz yıl 70 yaşında COVID nedeniyle Madrid de hayatını kaybetti.

Ölümünden sonra, The Guardian gazetesinin haberine göre hakkında söylenenler şu şekilde:


Spain’s prime minister, Pedro Sánchez, called Marías “one of the great writers of our time” and said Sunday was “a sad day for Spanish literature”.

The Spanish journalist and writer Rosa Montero said she had been “hit for six” by the news, adding: “For me, he was the best candidate for the Nobel in today’s Spain.”


Pepa Bueno, the editor in chief of El País, to which Marías was a regular contributor, said: “The death of Javier Marías is so painful. Today is a day of mourning in Spanish literature and column-writing. [He leaves] a huge void in the paper.”


İspanya edebiyatında son derece önemli yere sahip Marías ın eserleri dilimize Yapı Kredi Yayınları tarafından kazandırılmış. Beyaz Kalp okuduğum ilk Marías eseri ve eser Shakespeare den bir alıntı ile başlıyor:

My hands are of your colour; but I shame to wear a heart so white.’

‘Ellerim senin renginde; ama bu kadar beyaz bir kalp taşımaktan utanıyorum.’


Bu alıntı sonrasında inanılmaz çarpıcı bir anlatım ve olay örgüsü ile yazar bizi romanın içine çekiyor. Sonrasında ise ana karakterin şimdiki hayatına giriyoruz, Juan, henüz evlenmiş ve eşi Luisa ile balayında, yanında evlilik sonrası değişen hayatı dolayısıyla etrafını çevreleyen duygu ve düşünceler sarmalı…Buradan bir aile sırrına gidiyoruz hep beraber; bir suçun işlenmesi bir cinayet hikayesi hayatlarımızı nasıl etkiler? Bu suça sadece duygular, düşünceler ile neden olunması veya sadece bu suçun işlendiğinin bilinmesi acaba suça ortak eder mi? Roman içerisinde yavaş yavaş düğüm çözülür ama dinleyenler için hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Tıpkı evlendikten sonra iki kişi arasındaki ilişkinin aynı olmaması, bazı şeylerin aynı evde yaşanması aynı yatağın paylaşılması dolayısıyla yapılamaması gibi.


Yazarın belki de hepimizin bildiği, hissettiği bazı duyguları tüm gerçekliği ile ortaya koyması ve ara ara rahatsız edici ölçüde edepsiz denilebilecek bir dil kullanması bazı okuyucular için rahatsız edici olabilir. Ama bence hayatın kendisi kadar gerçek ve olduğu gibi.

Yazar anlattığı ailenin hayat hikayesi dolayısıyla bizi ara ara Küba’ya götürüyor ve geleneksel bir şarkı ile de anlattığı kurguyu ustalıkla birleştiriyor. Yine benzer şekilde Macbeth den alıntı ile de esasen tüm hikayeyi anlatmış oluyor. Tüm bu yönleri ile Marías bana çok keyifli bir okuma oldu, dilerim merak edenler için de öyle olur.


Sevgiyle

Merve Alanya




120 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page