Amiral Lord Horatio Nelson ve Sultan III. Selim
- Erol Kuntsal
- 8 Eyl
- 6 dakikada okunur
Erol Kuntsal
Londra’ya yolu düşenler ünlü Trafalgar Meydanı’nı (Trafalgar kelimesi Arapça Taraf-al Garp’ın, yani Batı Taraf’ın İngilizceye uydurulmuş halidir. Cebelitarık’ın batısında olduğu için bu isim verilmiştir), 51 metre yüksekliğindeki Korint sütununu ve bu sütunun 1843 yılından beri üzerinde duran İngiliz Amiral Lord Horatio Nelson’un (1758-1805), 5 metre boyundaki taş heykelini görmüşlerdir.

(1) Trafalgar Meydanı. Solda dünyanın en zengin resim müzelerinden National Galery. Sağda Nelson Anıtı, sütunun üstünde Amiral Nelson’un heykeli ve kaidenin çevresinde dört aslan heykeli.
Bu yazımda o heykelin başındaki üçgen şapkaya iliştirilmiş, bugün de rahatlıkla görülen taştan yapılmış sorgucun (Padişahların kavuklarının ortasına hükümdarlık alameti olarak taktıkları, kıymetli taşlarla süslü, üstü geniş ve altı dar, yelpaze şekilli takı) hikayesini anlatacağım.

(2) 153 yıldır 51 metre yüksekten Londra’ya bakan Nelson heykeli. İleride anlatacağım üzere, sağ kolunun olmadığı, şapkasındaki Osmanlı sorgucu ve göğsündeki Hilal Nişanı açıkça görülüyor.
Hikayemiz 1 Temmuz 1798 günü başlıyor.
İngiliz Amiral Nelson’un Mısır Açıklarında Fransız Donanması’nı Yok Etmesi
Napolyon Bonapart (1768-1821) komutasındaki Fransız Ordusu, Temmuz 1798’de, Osmanlı hakimiyetindeki Mısır’ı, Hindistan yolunu açmak için işgal etmiş, çatışmalarda Sultan III. Selim’in (1761-1808) (saltanatı 1789-1807) ordusunu bozguna uğratmış, Sultan III. Selim’i, Mısır’daki isyancı Memlûk kabilelerini bastırmaya yardım ettiğine inandırmaya çalışmıştı. İşgalden önce Fransızlar Osmanlı ile İngilizlerden daha iyi dostluk ilişkisine sahiptiler.

(3) Koramiral Lord Nelson. Sorguç ve Hilal Nişanı bu burada da açıkça görülüyor.
Nelson, aynı yıl Fransızlara karşı yaptığı bir deniz savaşında sağ kolunu kaybetmiş ve tedavi görüp iyileştikten sonra görevinin başına dönmüştü. Bir savaşta sağ gözünün kör olmasına yol açan bir yara almıştı. Fransız donanması Osmanlı topraklarını işgal etmek üzere Akdeniz'e girmişti, hedefi Mısır’dı. Napolyon’un donanmasının önünü kesmek ve Mısır’a ilerlemesini durdurmak amacıyla Nelson komutasındaki Büyük Britanya filosu derhal Mısır’a gönderildi. Önce Marmaris Körfezi’ne gelip burada barınan ve savaş hazırlıkları yapan Nelson, 1 Ağustos 1798 günü öğleden sonra İskenderiye limanındaki Fransız gemilerini gördü. Hep yaptığı gibi vakit kaybetmeden hücum emrini verdi. Baskına uğrayan Fransız gemileri büyük bir şaşkınlık içindeydi. Beş Fransız gemisine, sekiz İngiliz gemisi ateş açtı. Saatler gece yarısını gösterirken, Napolyon'un Mısır'a çıkarma yaptığı filosu dağılmış, çoğu batmış veya esir alınmıştı. Bu arada Nelson da başından ağır yaralanmıştı. Ancak, yaralarına değil, elinden kaçırdığı iki Fransız gemisine yanıyordu! Nelson’un zaferi Fransızları, Suriye üzerinden ve karadan kuzeye doğru bir kaçış yolu aramak zorunda bıraktı.
Cezzar Ahmet Paşa ve Akkâ Kalesi
Napolyon, bugün İsrail topraklarında bulunan, Akdeniz sahilindeki Akkâ Kalesi’ne yöneldi. Kale komutanı 80 yaşlarında olan Cezzar Ahmet Paşa (1720-30’lar-1804) (Cezzar, Arapça kasap demektir), kendi imkanları ile güçlendirdiği kalesini korumaya çalışacaktı. Ama sayısal üstünlüğün Napolyon’da olduğunu biliyordu.

(4) Akkâ Kalesi’nin bulunduğu bölge, Mısır firavunu III. Tutmose (MÖ 1504-1450) zamanından başlayarak, sürekli olarak yerleşilmiş bir yerdir. Eski çağlarda Kenan halkı ve İbraniler tarafından kullanılmış; Eski Yunan, Roma, Arap, Tolunoğulları, Haçlı Devleti Kudüs Krallığı'nın önemli bir kenti olmuş, 1517'de Yavuz Sultan Selim'in fethinden itibaren 1918'e kadar yeniden Türk hakimiyetine girmiş, İsrail'in kuruluşuna kadar İngilizlerin denetiminde kalmıştır. Kalenin kalın duvarlarını Cezzar Ahmet Paşa yaptırmıştır.
Sultan III. Selim, Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız Ordusu’na karşı, Cezzar Ahmet Paşa'dan bölgede yığınak yapmasını istedi. Bu arada Bonapart, Gazze ve Yafa'yı işgal edip, Mart 1799'da Akkâ Kalesi önüne geldi. Cezzar Ahmet Paşa, Sultan III. Selim’den, Levent’te kurulan Nizam-ı Cedit ordusundaki iyi eğitimli 4.000 askerin Akkâ’ya gönderilmesini istedi. İsteği kabul eden Sultan III. Selim’in Levent’ten gönderdiği 4.000 Nizam-ı Cedit askeri kaleye ulaştı. İki aydan fazla süren kuşatma, Nizam-ı Cedit birlikleri tarafından desteklenen Cezzar Ahmet Paşa'nın güçlü savunması karşısında başarısızlıkla sonuçlandı. Napolyon, 21 Mayıs 1799'da Akkâ'dan çekilmek zorunda kaldı. Cezzar Ahmet Paşa ise 1804'teki ölümüne kadar Akkâ Beylerbeyliği görevini yürüttü.
Sultan III. Selim’in Amiral Nelson’a Hediyesi
Sultan III. Selim, topraklarının Fransa tarafından işgal edilmesine öfkelenmiş, dolaylı olarak yardım ettiği için Nelson’a çok gösterişli bir armağan vermek istemişti. Çok iyi yetişmiş ve açık fikirli biri olan Sultan, savaşçılara ve kahramanlara hayrandı. Osmanlı’da kahraman askerlere sarık sorguçları vermek eski bir gelenekti. Sultan III. Selim, Nelson’a olağandışı bir jest olarak imparatorluk hazinesinden bir elmas sorguç seçti. Sorguç’ta, batırılan Fransız gemilerin sayısını temsilen 13 elmas ok bulunuyordu. Mücevher, Sultan III. Selim’in şahsî zevkinin bir sembolü olmakla birlikte, aynı zamanda Osmanlı ile İngiltere arasında uzun süren bir dostluğun da sembolü oldu. Paha biçilmez elmaslarla bezeli sorguç, Nelson’un Mısır Deniz Savaşı sonrası gittiği Napoli’ye deniz yoluyla gönderildi. Mücevheri Türk elçiler, 1798 yılında, Napoli Fransızlar tarafından işgal edilmeden hemen önce, İngiliz Büyükelçiliği’ndeki bir törenle takdim ettiler. Sultan III. Selim, Amiral Nelson'u, “bilvesile" Osmanlı'ya yardımlarından dolayı tebrik etti. Nelson hemen Sultan’a bu paha biçilmez armağan için minnettarlığını bildiren bir mektup yazdı.

(5) Nelson’un çalınan ve yerine imitasyon olarak yenisi yapılan sorgucu.
Sultanların sarıklarına böyle değerli sorguçlar takmaları bir gelenekti. Ama ilk defa bir yabancıya böylesine kıymetli bir hediye, hem de Sultan tarafından yollanıyordu. Ayrıca Nelson’a verilmek üzere Osmanlı tarihinde ilk defa bir madalyanın ihdasına karar verilmiş, üzeri pırlantalarla bezeli bir ay yıldızın bulunduğu “Hilal Nişanı” da 1799 yılında amirale takdim edilmişti. Nelson, Osmanlı geleneklerine aşina değildi. Ama bu hediyeden çok etkilendi. Diğer Osmanlı hediyelerinin, altın kılıflı bir kılıç, altın kaplama bir zarf ve kahve fincanı takımı olduğunu öğreniyoruz.
Hilal Nişanı, 20 Mayıs 1802’de envantere kaydedildi ve bundan sonra Nelson resmi evraklarını “Hilal Nişanı Şövalyesi” olarak imzaladı. Ancak sorgucu diğer İngiliz madalyalarının yanına takmasına izin verilip verilmeyeceğinden emin değildi. İngiltere kralından yabancı bir hükümetin verdiği madalyayı takmak için izin alması gerekiyordu. Kral III. George’un da rızasını alarak taktığı üç köşeli şapkasına taktı bir daha hiç çıkartmadı ve üniformalarının değişmez bir parçası olarak her yerde kullandı. Madalyayı bütün üniformalarının göğsüne sırma ipliklerle işletti. Sorguç, dünyanın ve İngiliz tarihinin en sembolik elmaslarından biri ve Nelson’un simgesi haline geldi. Nelson’a; para, madalyalar ve unvanlar verilmişti, ancak o, Sultan’ın paha biçilmez armağanıyla özellikle gururlanıyordu. Kral III. George tarafından Lord yapılan Nelson, yeni armasına sorgucun bir çizimini de ekletti ve sorguç geniş çevrelerce tanındı. Kısa sürede cesaretinin emsalsiz bir sembolü ve şöhretini yansıtmanın bir aracı haline geldi.
Amiral Nelson’un Trafalgar Savaşı ve Ölümü
Trafalgar Savaşı, 21 Ekim 1805'te, başında Amiral Nelson’un bulunduğu İngiliz donanması ile Fransız ve İspanyol donanmaları arasında, İspanya'nın güneyindeki Trafalgar Burnu’nun batısında gerçekleşti ve İngiliz donanmasının kayıpsız zaferi ile sonuçlandı. 15 yıl süren Napolyon Savaşları'nın kaderini etkileyen en önemli savaşlarından biri olan savaşta, toplamda 39 adet gemisi bulunan Fransız ve İspanyol donanması 22'sini kaybetti. Amiral Nelson kumandasındaki 21 gemilik İngiliz donanması ise hiç kayıp vermedi. Fransız ve İspanyol komutanlar, asıl hedefin Nelson olması gerektiğini, onu saf dışı etmeden İngiliz Donanması’nı yenemeyeceklerini düşünüyorlardı. Bu sebeple keskin nişancıların tek hedefi Nelson’du.

(6) Trafalgar Savaşı’nda Nelson’un Amiral gemisi olan ve öldüğü Victory adlı gemi.
Savaş sırasında Amiral gemisi Victory’nin güvertesinde sırtına isabet eden bir kurşun ile yaralanarak birkaç saat içinde can veren Nelson henüz 47 yaşındaydı ve milli bir kahraman oldu. Sancak gemisinin ambarında son nefesini verirken, üniformasındaki üç nişandan biri, bu ay-yıldızlı zarif Osmanlı nişanıydı. Nelson'un Trafalgar Savaşı'ndaki komuta gemisi Victory, günümüzde Portsmouth limanında sergilenmekte.

(7) Sağ kolu olmayan ve gözünden yaralı Nelson.
Bu yenilgi ile Napolyon'un Büyük Britanya'yı işgal hayalleri suya düştü. İngiliz donanması 18. yüzyılda ele geçirdiği deniz hakimiyetini bu zaferle pekiştirdi.

(8) Londra’daki ünlü Saint Paul katedralindeki mezarı.
Trafalgar Meydanı’ndaki Nelson Sütunu ve Osmanlı Sorgucu
Birleşik Krallık başkenti Londra'da Westminster'da Trafalgar Meydanı'nda bulunan anıt, Trafalgar Zaferi anısına 1843 yılında inşa edildi. Kaide, her biri 5,5 m² olan ve ele geçirilen Fransız toplarından dökülen dört bronz kabartma panel ile kaplandı. Bunlar St. Vincent Burnu Muharebesi'ni, Nil Muharebesi'ni, Kopenhag Muharebesi'ni ve Nelson'un Trafalgar'daki ölümünü tasvir etmekte. Kaidedeki dört bronz aslan 1867'de eklendi.
Nelson'un şapkasının tepesine kadar yüksekliği 56 m, Nelson heykeli 5 m'dir. Nelson Sütunu, gökdelenler döneminden önce Londra'nın büyük bir kısmına egemen olan ve St. Paul Katedrali ile boy ölçüşüyordu. Daha sonra Hitler bu sütunu "İngiltere'nin deniz gücünün ve dünyaya egemen oluşunun sembolü" olarak gördü ve onu savaş ganimeti olarak başkent Berlin'e taşımayı tasarladı.
Greenwich Kraliyet Deniz Müzesi ve Verilen Hediyenin Başına Gelenler
153 yıl muhafaza edildikten sonra Nelson’un sorgucunun 11 Haziran 1951 sabahı Kraliyet Deniz Müzesi’nden çalınmış olduğu ortaya çıktı ve o zarif sorguç bir daha da bulunamadı. Yakalanan hırsız suçunu kabul etti ve onu paramparça ederek sattığını itiraf etti.
Bugün Londra yakınlarındaki Greenwich’teki Kraliyet Deniz Müzesi’ni ziyaret edenler, müzenin Nelson bölümünde, Nelson’un Trafalgar Savaşı’nda üzerinde olan ve kurşun deliği görülen üniformasını, üzerine işli Osmanlı’nın ay yıldızlı Hilal Nişanı’nı, bir tutam saçını, kılıcını ve kahve takımını görebilirler.
2017’de Kraliyet Donanması’nın Portsmouth’taki Milli Müzesi, çalınan sorgucun bir kopyasının orijinaline sadık olarak yeniden yapılmasına karar verdi ve sorguç 21 Ekim 2017’deki Trafalgar Günü’nde, taklidi de olsa, müzedeki yerini tekrar aldı.
Son Bir Not
Londra’nın en ünlü meydanlarından birinde 1843 yılından beri 153 yıldır 51 metre yüksekten şehre bakan heykelin şapkasındaki sorgucun anlamını birkaç yüz meraklının dışında kimse bilmemektedir. Binlerce turist, sütuna bakıp geçmekte, pek çok rehber sorguçtan bahsetmemektedir.
Osmanlı Sultanı III. Selim, İstanbul’un Levent semtinde, bugün Levent Çarşısı olan yer merkez olarak, 2. ve 3. Levent’i de içine alan alanda Nizamı Cedit kışlasını kuran kurduran, 4. Levent’teki Konaklar Mahallesi’nde bulunan ve bugün Futbol Federasyonu Binası olarak kullanılan köşkü yaptıran, orduyu kontrol için sık sık buraya gelen, önceki bir yazımda da belirttiğim gibi “4. Levent’in en eski sakini” olarak anılmasının hiç de yanlış olmadığını düşündüğüm önemli bir kişidir. Ne yazık ki o da tıpkı Nelson gibi 47 yaşında öldürülmüştür.

(9) Nelson’a çok beğeneceği hediyeleri gönderen Sultan III. Selim.
Yorumlar