Kendini düzenli olarak ziyaret ediyor musun?
Mevlana Celaleddin Rumi
Hayatı daha dokulu yaşamak ister misiniz?
Mindfulness ya da bilinçli farkındalık kavramını duydunuz ama ne anlama geldiğini tam olarak bilmiyor musunuz? O zaman buyurun okumaya mindfulness ile tanışmaya...
Mindfulness kişinin an be an deneyiminin farkında olma halidir. Kişi deneyiminin tüm dokusunun farkındadır. Örneğin şu an ben bu satırları yazarken, parmaklarım klavyenin tuşlarıyla temas ediyor, gözlerim bir tuşlarda bir ekranda, oda serin, ağzımda son yudumladığım kahvenin tadı var ve klavyenin yanında duran fincandan hafif bir kahve kokusu yükseliyor ve ben o kokuyu alıyorum. Aklımdan yazının devamını nasıl kurgulayacağıma dair düşünceler geçiyor. Keyfim yerinde benim hayatımı dönüştüren bir şeyi şimdi sizlerle paylaştığım için mutluyum. Şu anki deneyimim bu ve mindfulness bunun farkında olmak demek. Aslında bir bakıma insanın kendini ziyaret etmesi, bedenimde, kalbimde ve zihnimde ne oluyor diye içine bakması. Bu yüzden mindfulness öğretmenleri Mevlana’nın “Kendini düzenli olarak ziyaret ediyor musun?” sorusunu sıklıkla hatırlar, alıntılar ve kendi hayatlarında kendilerine düzenli olarak kendilerine ve öğrencilerine sorarlar.
Kendi deneyimimizi fark ettiğimizde aklımızdan bir çok düşünce geçer ve genelde bu düşünceler yargı içerir. Kendimize iyi ya da kötü bir deneyim yaşadığımızı söylemeye meyilliyizdir ya da deneyimimizi değiştirme ihtiyacı/isteği duyarız. Örneğin üzüldüğümüzde ya da öfkelendiğimizde kendimizi durdurmak isteyebiliriz bu duygulara direnebiliriz. Mindfulnessin daveti yargısız, şefkatli ve meraklı bir farkındalığadır. Kendi deneyimimizi olduğu gibi kabul ederiz ve dönüşmesini bekleriz. Çünkü tüm duygular geçicidir, tüm düşünceler gelip geçebilir biz eğer onlara tutunmaz onları beslemezsek. Davet iç dünyamızda sevdiğimizi merak ettiğimiz bir şehirde gezer gibi seyahat etmeyedir. Her ne deneyim yaşıyorsak ona yakından bakarız ve iyi, kötü, eksik , fazla yerine “ilginç” deriz. Ne kadar ilginç öfkeliyim. Ne kadar ilginç bağırmak istiyorum. Ne kadar ilginç çok üzgünüm. Ne kadar ilginç bu üzüntünün geçmeyeceğini düşünüyorum. Deneyimin nasıl bir deneyim olduğuna odaklanırız. Neden olduğuna, nasıl geçeceğine, aslında olmadığına vs değil... Bu şekilde deneyimin içinde derinleşmek yerine deneyimi gözlemleyebilir, deneyimle aramıza mesafe koyabiliriz.
Bu varoluş biçimini öğrenmenin yolları var. Hem günlük hayata yayılmış teknikler hem de meditasyon... Dişinizi fırçalarken dört duyunuza odaklanabilirsiniz. Diş fırçasının dilinizle, dişinizle temas ettiği anlara, diş macununun tadına ve o tadın her çalkalamada nasıl değiştiğine, ferahlık hissine, çıkan seslere ve diş macununun kokusuna... Aklınızdan her düşünce geçtiğinde odağınızı nazikçe dört duyunuza verebilirsiniz. Ya da meditasyon yapmayı öğrenebilirsiniz. Mark Williams’ın Danny Penman ile yazdığı “Farkındalık” kitabı iyi bir başlangıç olabilir. Temel olarak başlamak içi yapmanız gereken şey tuvalet ihtiyacınızın olmadığı bir zaman diliminde kendinize bir kaç dakika ayırmak... Gözleriniz açık ya da kapalı olabilir. Kendi hızınızda nefes alıp verin ve odağınızı nefesinizde tutun. Aklınıza her düşünce geldiğinde odağınızı nazikçe tekrar nefesinize verin. Düşünceler gelecektir ve gelmesi normal. İstediğimiz şey sizin düşünceden ayrışıp odağınızı nefesinize verme kasını geliştirmeniz. Bu sayede yavaş yavaş duygularınızdan düşüncelerinizden ayrışmayı öğreneceksiniz. Ve hangi deneyimin içinde kalmak istediğinize hangi deneyimden ayrışmak istediğinize karar verebileceksiniz. Elbette bu zaman alan bir şey. Hayatı otomatik pilotta yaşamaktan dokulu yaşamaya bir geçiş...
Namaste
Suzi Amado
Suzi Amado klinik psikolog ve dışavurumcu sanat terapistidir. Koç Üniversitesi’nde psikoloji okuduktan sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde klinik psikoloji yüksek lisansını 2005 yılında tamamladı. Bir kaç yıl çalıştıktan sonra ikinciyüksek lisansını sanat terapisi alanında California Institute of Integral Studies’de tamamladı. 2013 yılında İstanbul’a dönen Amado terapist olarak çalışıyor, atölyeler yapıyor, ve Mef Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi. Amado mindfulness öğretmenliği eğitimini Shamash Alidina’dan aldı ve David Treleaven’dan travmaya duyarlı mindfulness öğretmek üzerine bir eğitim aldı. Kurumlara, bireylere ve gruplara mindfulness öğretiyor. Amado’nun kaleme aldığı mindfulness ve sanat terapisi uygulamaları içeren Ruhuna Pansuman isimli bir kitabı var.
Comments